"Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimlerini benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç: ''Polis, henüz devrim ve Cumhuriyetin polisi değildir." diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek: ''Demek, adliyeyi ıslah etmek, yönetim şekline göre düzenlemek lazım.'' diyecek. Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte; bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek.

Diyecek ki: "Ben; inanç ve düşüncemin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir."

İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!
Başbuğ Gâzi Mustafa Kemâl ATATÜRK

Atatürk, Kurtuluş Savaşını Başlatmadan Önce Nereye Yürümüştü?

Unknown | 10:31 | 0 yorum


   SENİ ANLAMAK DEMEK; DEVRİMLERİNİ, BAĞIMSIZLIK RUHUNU ANLAMAK DEMEKTİR. DAİMA SENİN YOLUNDAYIZ. YOLLARDA OLMAK, VAR OLMAK DEMEKTİR. EVET, BU DOĞRU. ANCAK, NE İÇİN YOLA ÇIKIP YÜRÜDÜĞÜNÜ BİLMEK DE O KADAR ÖNEMLİDİR. 

  Markete mi gidiyorsun, misafirliğe mi, seyahate mi çıkıyorsun, işe mi gidiyorsun, yoksa bütün kaleleri bir bir zapt edilmiş ülke topraklarını kurtarmak için mi yola çıktın yürüyorsun? Son yıllarda ülkenin gidişatından memnun olmayan vatandaşlarımız birilerinin öncülüğünde ANITKABİR'E yürüyor ya da yürütülüyorlar. On binler, yüz binler, milyonlar; ANITKABİR’E yürütülüyor. On binler, yüz binler, milyonlar sıraya giriyorlar, ATAMIZIN mozolesi önünde saygı duruşunda bulunuyorlar, kimisi dua okuyor, kimisi önünde resim çektiriyor. Resmi kurum ve kuruluşların başlarındaki kişiler ANITKABİR ZİYARETÇİ DEFTERİ’NE hükümeti şikâyet ediyor. İyi güzel. SONUÇ: SIFIRA SIFIR, ELDE VAR SIFIR.

  *Bir bakıyorsunuz ERASMUS PROFESÖRLERİ’ de ANIT KABİR’E yürüyor. Peki, ERASMUS PROFESÖR’Ü kimdir ve ne yapar? Bunun için önce ERASMUS PROGRAMI nedir, onu bilmek lazım. 

   Nedir Erasmus Programı? 

   Erasmus programı, Avrupa’daki yüksek öğretim kurumlarının birbirleri ile çok yönlü işbirliği yapmalarını teşvik etmeye yönelik bir “Avrupa Birliği” programıdır. Yüksek öğretim kurumlarının birbirleri ile ortak projeler üretip hayata geçirmeleri, kısa süreli öğrenci ve akademik personel değişimi yapabilmeleri için hibe niteliğinde karşılıksız mali destek sağlamaktadır. İsmini, değişik Avrupa ülkelerinde hem öğrenci, hem de akademisyen olarak bulunmuş olmasından dolayı Rönesans Hümanizminin önemli temsilcilerinden biri olan Hollandalı bilim adamı Erasmus’tan (1469–1536) almıştır.

  O zaman sorarlar adama; SEN NESİNDEN RAHATSIZSIN BU HÜKÜMETİN EY PROFESÖR” diye? Öyle ya, onun görevi de Türk çocuğunu devşirmek, seninki de, o zaman sen ne halt yemeye ANITKABİR’E yürüyüp de bir de hükümeti şikâyet ediyorsun.. Haaa, demek ki bir yerlerde çıkarlarınız örtüşmedi.

  *Sonra komutan eşleri ANITKABİR’E yürüdü. Vardiya bizde dediler. 

  Peki, ordunun PKK ile savaşmış teğmenleri bir bir içeri atılırken VARDİYA yapacak durumunuz mu yoktu? Ya 20 yaşında binlerce fidanın kara toprağa düştüğünde ne yaptınız? Onlar içeri alınan komutanlardan daha mı az kıymetliydiler? Üstelik içeri alınan komutanlardan biri olan HURŞİT TOLON, 1993-1995 senelerinde Hakkâri Dağ ve Komando Tugayı’nın Komutanı olan OSMAN PAMUKOĞLU: “BEN ASKERİME LEŞ TOPLATMAM.”dedi diye, Osman Pamukoğlu’nu telefonla arayıp teröristler için: “ONLAR DA VATAN EVLADI, ÖYLE DEMESENİZ” diyen bir generaldir. (http://video.haberturk.com/haber/video/basin-kulubu/15543)

  *CUMHURİYET MİTİNGLERİ’Nİ düzenleyen STK’lar ANITKABİR’E yürüdü. Hepsi de ATATÜRK’çü olduklarını iddia ediyorlardı. Ağızlarından çoğunlukla; “laik, demokratik, cumhuriyet tehlikede”, “ne şeriat, ne darbe” cümlelerini duyarken, BAĞIMSIZLIĞIMIZ tehlikede dediklerini duyamadık, “NE ABD NE AB, TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE” diye sadece o yürüyüşlere katılan Türk Milleti bağırmıştır. Cumhuriyet Mitinglerinde de, Kürsü ile oraya gelen halk arasında kopukluk olduğu tüm algıları açık olan bizler tarafından malumdur.  (http://www.dailymotion.com/video/x9q2lw_banu-avar-bruksel-konferans_lifestyle)  

  *GÖREVDEKİ KOMUTANLAR, ANITKABİR’E YÜRÜR. “Gözün arkada kalmasın. KURDUĞUN LAİK, DEMOKRATİK CUMHURİYET BİZE EMANET.” filan diye atıp tutarlar. Ama onlar da, nedense “BAĞIMSIZLIK” tan bahsetmezler. Sonra askerimizin başına çuval geçirmiş ÇUVALCI GENERAL ODİERNO’YU da alıp, utanmadan yine ANITKABİR’E giderler.

  *KOMUTANLAR KURALI OBAMA İÇİN BOZMUŞ. ÇUVALCI GENERAL’İN ANITKABİR İZLENİMLERİ BİLE İSTANBUL BİZANS MEDYASINA KONU OLUR.(http://www.hurriyet.com.tr/dunya/15887152.asp)

  Çuvalcı General Odierno’nun, Ankara’yı ziyaretinin arefesinde.Yer yerinden oynaması gerekirken, OSMAN PAMUKOĞLU'NUN, “Odierno yargılansın” tepkisi dışında ne bir ses, ne bir nefes duyuldu…Odierno’ya “turuncu halı” serilip, serilmediğini bile öğrenemedik. O sırada ATATÜRK’ÜMÜZ mezarında ters dönmekle meşguldür, kemikleri sızım sızım sızlamaktadır. Tüm bunlar; DEMOKRATİK, LAİK, TÜRKİYE CUMHURİYETİ adına yapılmaktadır. BAĞIMSIZLIK’ MI o da ne imiş.. Varsa yoksa “LAİK, DEMOKRATİK, TÜRKİYE CUMHURİYETİ”… AVRUPA BİRLİĞİ DEVLET POLİTİKAMIZDIR diyerek, AB’den fonlanarak BAĞIMSIZLIĞI peşkeş çekenler doğası gereğidir ki, o deftere BAĞIMZISLIK sözcüğünü yazamadıkları gibi, ağızlarına da almazlar. Sonra bu işbirlikçilikleri sayesinde, AMERİKA’NIN kurduğu TARAF gazetesinin ağzına, BİN YIL HAÇLI İLE SAVAŞMIŞ, ZAFERLER KAZANMIŞ, PEYGAMBER OCAĞI denilen ordumuzu sakız ederler. Ve Türk Ordusu hiçbir dönemde yıpranmadığı kadar yıpranır.

  *MİLLİ HASSASİYETLERİ OLDUĞUNU ZANNETTİĞİNİZ PARTİLER ANITKABİR’E YÜRÜR.. Sonra Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barak Obama Türkiye Büyük Millet Meclisinde AKP ve bu sizin Milliyetçi, Atatürkçü diye bildiğiniz Milletvekillerinin de olduğu Meclise hitaben; OBAMA TBMM'NE HİTAP ETTİ..OBAMA TBMM'NE HİTAP ETTİ.. 

  -“HEYBELİADA RUHBAN OKULUNU AÇMANIZI BEKLİYORUZ -ERMENİSTAN SINIRINI AÇMANIZI BEKLİYORUZ -ERMENİ MESELESİ VE SOYKIRIM İDDİALARI İLE İLGİLİ TARİHİNİZLE YÜZLEŞİN -TÜRKİYE’NİN KÜRTLERİNE EĞİTİM VE DİĞER İMKÂNLARIN (!) SAĞLANMASINI BEKLİYORUZ.”der.  (http://www.facebook.com/video/video.php?v=163112190405657&oid=204030652203&comments)

  550 tane İŞBİRLİKÇİ MİLLETVEKİLİ, öküzün trene baktığı gibi bakıp, ayı kaval dinler gibi bu konuşmayı dinler ve alkışlar. Sonra da gidip OBAMA ile el sıkışma ve resim çektirme yarışına girer. Ve bu Çuvalcı General Devletin en üst makamlarınca ağarlanır.. Kahkahalı sohbetler edilir... ÇUVALCI GENERAL DEVLET'İN EN ÜST KADEMESİ TARAFINDAN AĞARLANDI !..ÇUVALCI GENERAL DEVLET'İN EN ÜST KADEMESİ TARAFINDAN AĞARLANDI !.. ÇUVALCI GENERALLE KAHKAHALI SOHBETLER EDİLİR..ÇUVALCI GENERALLE KAHKAHALI SOHBETLER EDİLİR..

  Tabi ben halktan bir vatandaş olarak şu soruyu sormaya başlıyorum.

  - ATATÜRK’ÜMÜZ, Kurtuluş Savaşını başlatmadan önce vatanımızın içine düştüğü sıkıntıyı gidip, TÜRK DEVLETLERİ’Nİ kuran TÜRK BÜYÜKLERİ’NİN mezarlarını, ziyaret edip şikâyet mi etmiştir?

 - O gün ki şartlar neyse, bugün de mevcut değil midir?

  Arkadaşlar, evet yürümek şarttır ama adres yanlıştır. Eğer bugün bir yere yürünmesi gerekiyorsa orası; TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ’DİR. Sonra; GENELKURMAY BAŞKANLIĞI’ DIR. CUMHURİYET MİTİNGLERİNİ UNUTTUNUZ MU? SONRASINDA %47 OLDU. KONTROLLÜ HAREKETLER HİÇ BİR ZAMAN SONUÇ VERMEZ, BUNU YAŞAYIP GÖRDÜNÜZ MÜ? GÖRDÜNÜZ.

  GAZINIZ VARSA BİR TANE FOMODİN YUTUN AMA BÖYLE KONTROLLÜ GAZ ALMA EYLEMLERİNDEN UZAK DURUN!

  HAA, BAK ŞU OLUR. NE ZAMAN Kİ O MİLYONLAR KENDİLİĞİNDEN SOKAĞA ÇIKAR MECLİSE YÜRÜYÜP ORADAKİ 550 TANE İBLİSİ TEKME TOKAT DIŞARI ATAR, ONDAN SONRA ORADAN GENELKURMAY BAŞKANLIĞININ ÖNÜNE YÜRÜYÜP ORADAKİLERİ DIŞARI ATAR, SONRA TÜM MEDYA KURULUŞLARINI BASIP O MEDYA BİNALARINI BAŞLARINA YIKAR ONDAN SONRA SEYRET BAK SEN GÜZEL ÜLKEMDE NELER OLUYOR...

  BU DEVLET DEMOKRASİ İLE KURULMADI. BİNLERCE TÜRK EVLADININ KANI İLE KURULDU. DEVLETİ DEMOKRASİ DİYE DİYE YIKMAK İSTEYEN ZİHNİYET SÖZÜM SANA, ŞEHİTLERİMİ MEZARLARINDAN ÇIKAR, EVLERİNE GÖNDER. GAZİLERİME KAYBETTİKLERİ UZUVLARINI GERİ VER.. ONDAN SONRA BANA DEMOKRASİDEN BAHSEDE BİLİRSİN... KİMSE BANA HİKÂYE ANLATMASIN. DEVLETLER SİYASİLERİN ELİNE BIRAKILAMAYACAK KADAR ÖNEMLİDİR. HALK SEÇİP MECLİSE GÖNDERDİĞİ ADAMLARI MUTLAKA SORGULAMALIDIR. ANITKABİR AĞLAMA DUVARI OLMAMALIDIR. GERÇEKTEN ARTIK ANITKABİR'E GİDİP ŞİKAYET EDEN İNSANLARDAN BIKTIM. KONTROLLÜ HAREKETLER BUNLAR !.. BUNA; GİTSİNLER İŞTE ORADA YÜRÜSÜNLER, AĞLASINLAR, İÇLERİNİ DÖKSÜNLER DİYE KONTROLLÜ BİR ŞEKİLDE İZİN VERİLİYOR.. YANİ MODA TABİRİ İLE HALKIN GAZINI ALIYORLAR. ÇÜNKÜ BU CANI YANMIŞ VATANDAŞ İLLAKİ BİR ŞEYLERE TEPKİ VERECEK. NE YAPMALI, HAYDİİ YÜRÜ ANITKABİR'E... ANITKABİR'DE YATAN ATAM GÖREVİNİ YAPTI. SANA DA GENÇLİĞE HİTABEYİ, BURSA NUTKU'NU, NUTUK'U BIRAKTI.. VE SENİN GEREĞİNİ YAPMANI İSTEDİ. E SEN NE YAPIYORSUN !.. GİDİP; "ATAM KALK BENİ KURTAR, SARI SAÇLIM YİNE ÇIK GEL SAMSUN'DAN" DİYORSUN.. E ADAM ÖLMÜŞ !... SEN ÇIK GEL SAMSUN'DAN BİR DAHA.. ATAM BİZE BUNU EMRETMİŞ.. EY TÜRK MİLLETİ, BAŞIN SIKIŞINCA BENİM MEZARIMA GEL DEMEMİŞ.. SÖZ UÇAR, YAZI KALIR DERLER.. BEN DE YAZDIM... ESEN KALINIZ. 

27 ŞUBAT 2011 F.GÜL TAN

**************************************************************

 BURSA NUTKU:

 Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır. Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek” Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.” İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Genliği Budur…

  MUSTAFA KEMAL ATATÜRK BENİ GÖRMEK DEMEK, MUTLAKA YÜZÜMÜ GÖRMEK DEMEK DEĞİLDİR; BENİM FİKİRLERİMİ, BENİM DUYGULARIMI ANLIYORSANIZ VE HİSSEDİYORSANIZ, BU YETERLİDİR.”

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK 

Category: , , , ,

Ne Mutlu Türk'üm Diyene!:
Benim yaratılışımda fevkalade olan bir şey varsa, Türk olarak Dünya'ya gelmemdir. Her Türk ferdinin son nefesi, Türk Milleti'nin nefesinin sönmeyeceğini, onun ebedî olduğunu göstermelidir.

0 yorum