"Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimlerini benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç: ''Polis, henüz devrim ve Cumhuriyetin polisi değildir." diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek: ''Demek, adliyeyi ıslah etmek, yönetim şekline göre düzenlemek lazım.'' diyecek. Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte; bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek.

Diyecek ki: "Ben; inanç ve düşüncemin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir."

İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!
Başbuğ Gâzi Mustafa Kemâl ATATÜRK

Ben kimim?


  Değerli Gençler!

  Bu yerliği oluşturuşumda ki amacım: Sizlere, gerçek Türk Tarihi'ni öğretmek ve yaşadığım bu çağda olup biten gerçekleri, bir de benim gözümden görebilmenizi sağlamaktır.

  Örütbağ ya da bilişim ağı; günümüzün en etkili bilgi ve iletişim aracıdır. Bu araçtan yararlanarak; geçmiş, günümüz ve gelecek arasında, sizlerle bir bağ kurmak istedim.

  Belki, yaşadığınız dönemde yalan tarihle eğitileceksiniz. Çünkü; bizler, bu yaşadığımız zamana kadar (2013), tâ ki, Ulu Önderimiz Mareşâl Gâzi Mustafa Kemâl ATATÜRK'ün ölümünden beri (10 Kasım 1938), yalan tarihle eğitildik. Sizlerin de aynı acıları çekmemeniz ve aynı hatalara düşmemeniz için, bu yerliği; benden, sizlere bir armağan olarak düşünmenizi isterim.

  Ben, gerçek tarihimizi, önce; Atatürk hakkında okuduğum betiklerden, sonra da gerçek ulusalcı aydınlarımızdan öğrendim. Okullarda, bu yerlikte bulacağınız bilgileri asla bulamayacaksınız. Çünkü; eğitimimiz, İsmet İnönü zamanında, ABD'ye devredildi ve hâlâ onlar tarafından yönetiliyor.

  Büyük önderimiz ATATÜRK, bu ülkeyi: ''Ya tam bağımsızlık, ya ölüm!'' anlayışı ile kurmuş ve ''Türk: öğün, çalış, güven!'' anlayışı ile uygarlaştırmış ve yükseltmiştir. Umuyorum ki; sizler de aynı anlayışa sâhip olarak yetişecek ve Türk'ün, asla sömürü altında yaşamayacağını tüm acuna göstereceksiniz.

  Yarınlar; sizlerin ülküleri ve uğraşları yönünde şekillenecektir. Her zaman; usun ve bilimin ışığında yürümeniz dileğimle.

  Ne mutlu Türk'üm diyene!

                                                                                              20 Ağustos 2013 - TC Ahmet Öztürk