"Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimlerini benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç: ''Polis, henüz devrim ve Cumhuriyetin polisi değildir." diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek: ''Demek, adliyeyi ıslah etmek, yönetim şekline göre düzenlemek lazım.'' diyecek. Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte; bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek.

Diyecek ki: "Ben; inanç ve düşüncemin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir."

İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!
Başbuğ Gâzi Mustafa Kemâl ATATÜRK

E.Devlet şifrenizi hiç kimseyle paylaşmayın!

Unknown | 14:13 | 0 yorum

BİR EMEKLİNİN GÜNLÜĞÜ (BANKA MACERASI)

Emeklilik zor iş…
Yaşlılık daha da zor.
Yeniliklere açık, hatta değişikliği seven biri olarak gelişmeler ve değişimler hoşuma gider…
Kendimce; yararlı ve hesaplı işleri de severim…
Bu yıl Nisan ayında; Finansbank’ın bir reklamı gözüme ilişti: “EMEKLİYE MÜJDE…
MAAŞINI FİNASBANK’A TAŞIYANLARA 300 LİRA HEDİYE…”
Öteden beri kafama takılırdı; ‘Bankalar maaşını ödedikleri çalışanlara promosyon veriyor da emeklilere neden vermezler?’ diye…
Nihayet uyanıyorlardı…
Bu bankaya geçsem mi diye düşündüm…
Ama İşbankası eski emektar…
Vefa borcum var…
Ev halkına sordum…
Pek sıcak bakmadılar…
Genelde, benim ‘hızlı heveslerime’ kuşku ile bakarlar…
Sonunda banka ile görüştüm… Koşullarını sordum… Aklıma yattı…
Kimlik ile e-devlet şifresini istediler…
2013 baharında almayı düşündüğüm önemli kararlardan birini gerçekleştirecektim…
Bizde yenilik ve değişiklik çok…

• FİNANSBANK VE EMEKLİ MAAŞIM…

Maaşımın aktarılması için başvurumu, 20 Nisan’da yaptım işlemler yapıldı…
15 Mayıs’ta tekrar bankaya uğrayarak, HESAP NUMARAMI ÖĞRENMEK İSTEDİM VE “KART VERİLİP VERİLMEYECEĞİNİ ve İNTERNET BANKACILIĞINI” NASIL kullanabileceğimi” SORDUM…
Müşteri temsilcisi: “ADIMA HESAP AÇILMADIĞINI, İLK MAAŞI ŞUBEDEN ALDIĞIMDA HESABIN AÇILACAĞINI VE BANKA KARTI VERİLECEĞİNİ, İNTERNET BANKACILIĞINI DA ONDAN SONRA KULLANABİLECEĞİMİ” söyledi…
İtiraz ettim… Bu nasıl işti… EPEYCE SÖYLENDİM… Eleman beni teskin etmeye çalıştı…
Bankadan kızgınlıkla çıktım…
Pişman olmuştum, BU BANKAYA GEÇTİĞİME…
Yeniden eski bankama dönmeyi düşündüm… Ama zaman sınırlıydı…
Bir hafta sonra bankadan mesaj geldi… “son dört rakamı (…) Olan banka kartınızın şifresi: “(…) dır” diye…
Şaşırdım…
Banka merkezini aradım… İlgiliyi buldum… Kartın kuryeye verildiğini söyledi… Ben yeni adresimi yazdırdım… Düzelteceğini bildirdi…
Benzer işlemi yapan bir yürüyüşçü komşum, kartının geldiğini söyledi…
Birkaç gün sonra yeniden banka merkezini aradım…
Banka kartımın ŞUBEME teslim edildiğini bildirdiler…
31 Mayıs’ta İzmir’e gittim…
Şubeme uğradım… Kartımı aldım… İnternet bankacılığını kullanıp kullanamayacağımı sordum…”KULLANAMAZSINIZ, İLK MAAŞINIZI BURADAN ALACAKSINIZ… SONRA İNTERNET ŞİFRESİ ALACAKSINIZ… ONDAN SONRA KULLANABİLİRSİNİZ” dediler…
Kızdım, müdüre çıktım, derdimi anlattım… “NASIL OLUR” DEDİ… “SİZİ ELAMANIMA GÖTÜREYİM YARDIMCI OLURLAR” DEDİ… Götürdü…
Elemanlar birtakım işlemler yaptılar, cep telefonuma, internet şifrem geldi… Ama eleman, “İLK MAAŞI ŞUBEMİZDEN ALACAKSINIZ” dedi…
Benim amacım da; İNTERNET BANKACILIĞINI BİR AN ÖNCE KULLANMAKTI… Ve ilk maaşı almak için de şubeye gitmemekti…
O gece İzmir’de kaldım…
Sabah (1HAZİRAN) İnternetten kontrol ettim MAAŞIM HESABIMA GEÇMİŞTİ… ANCAK İNTERET BANKACILIĞI İLE İŞLEME İZİN VERMİYORDU…
Sabah (cumartesi) şubeme gidip BANKAMATİK’TEN deneyeyim dedim…
Kartı taktım… Şifreyi kabul etmedi…
Yeni şifre için mesaj çekeyim dedim…
Telefonum da kesikti…
Eski operatörüm kapatmış, yeni operatörün SİM KARTINI TAKMAM gerekiyordu…
Bir köşeye çekilerek, taktım, pin kodunu girdim… ÇALIŞTI TELEFONUM…
MESAJLA YENİ ŞİFREMİ İSTEDİM, GELDİ…
AMA… SİSTEMDE PARA GÖRÜNMÜYORDU…
Söylenerek yazlığıma döndüm…
Çaresiz (3 HAZİRAN) Pazartesi tekrar BANKAYA GİDECEKTİM…
AMA ARTIK KARAR VERMİŞTİM:
MAAŞIMI ÇEKECEKTİM…
O 300 LİRAYI DA ALMAYACAKTIM VE MAAŞIMI ESKİ ŞUBEME YÖNLENDİRECEKTİM…
3 HAZİRAN’DA bankama gittim… Maaşımın bir bölümünü gişeden aldım… Banka yoğundu… İlgililerle görüşemedim…
Çektiğim parayı eski bankama yatırdım…
İzmir’in kavurucu sıcağını yiyerek ve söylenerek döndüm…
Bilgisayarımın başına geçtim; FİNANS BANK SİTESİNE GİRMEYE ÇALIŞTIM…
“TELEFON OPERATORÜM DEĞİŞTİĞİNDEN ŞİFREM BLOKE EDİLMİŞ…”
HAYDA…
Telefon numaram değişmemişti oysa…
Merkezi aradım…
İşlem karışık, epeyce uğraştan sonra müşteri temsilcisine ulaştım… Derdimi anlattım… Bir sürü güvenlik sorusundan sonra… “Tamam, BLOKEYİ KALDIRIYORUM” dedi… Kapattım telefonu…
Yeniden denedim…
HALA BLOKE…
Tekrar aradım…
Başka telefondan ara dediler…
Aradım ev telefonundan. Bu telefonun bizde kaydı yok dediler… Kaydedin dedim… Yine güvenlik soruları…
Sabit telefonla görüşürken, cepten arayarak kontrol ettiler…
“TAMAM, ÇÖZÜYORUZ” dediler…
Ben de dedim ki “arkadaşım: BU İŞ UZAYACAĞA BENZİYOR, YİNE SİZİ ARAMAM GEREKEBİLİR, SİZ BANA LÜTFEN MÜŞTERİ TEMSİLCİSİNE EN KOLAY NASIL ULAŞIRIM ONU SÖYLEYİN.” Söylemediler…
Tekrar baktım, çözülmemişti.
Yeniden aradım. Bu kez bir Hanım çıktı; dokunaklı bir biçimde ona olanları anlattım… Sanırım insafa geldi ve tamam çözdüm dedi…
Denedim evet çözülmüştü…
Finansbank sitesine girdim… EFT için işlemlere başladım… Rakamları yazdım… Son kuruşuna kadar…
EFT için 3 lira kesilecek dedi… Hesapta yoktu…
Rakamları yeniledim, üç lirayı bıraktım…
Bu kez sistem işlemi tamamladı…
Rahatlamıştım artık… Keyifli bir nefes alabilirdim…
İşbankası sayfasına girip, para aktarılmış mı diye bakacakken; FİNANSBANK MERKEZDEN TELEFON…
-Buyurun?
-Ahmet AVCI’YLA mı görüşüyorum?
-Evet.
-EFT yaptınız mı?
-Evet.
-Güvenlik için birkaç sorumuz olacak…
- Buyurun…
- Resmi EVLİLİK TARİHİNİZ nedir?
-Sana ne…
-Efendim güvenlik…
-Bu neyin güvenliği, ben size EVLİLİK TARİHİMİ BİLDİRMEDİM Kİ… NASIL SORARSINIZ…
-EFENDİM BİZ BU BİLGİLERE ULAŞIRIZ, MÜŞTERİMİZİN GÜVENLİĞİ İÇİN…
- SİZİN DE… GÜVENLİĞİNİZİN DE… BANKANIZ HAKKINDA ŞİKÂYETTE BULUNACAĞIM. SİZ, NASIL VERMEDİĞİM ÖZEL BİLGİLERİMİ BANA KARŞI KULLANIRSINIZ…
Telefonu kapattım, tekrar bankayı aradım, epeyce uğraşlardan sonra, MÜŞTERİ TEMSİLCİSİNE ULAŞTIM, DERDİMİ ANLATTIM, “ÖYLE SORU SORAMAZ” dedi…
“Sordu” dedim…
Arama saatini verdim ve “şikâyetçi olduğumu” bildirdim…
Eleman “şikâyet kaydınızı aldım” dedi…
Telefonuma da mesaj geldi… Takip numarası yazılmış…
Ertesi gün banka merkezinden telefon…
-Buyurun.
-Şikâyetiniz incelendi, PERSONELİN HATASI BULUNAMADI…
-YANİ BANA BÖYLE BİR SORU SORABİLİR Mİ?
-HATASI YOKMUŞ…
-BUNU BANA YAZILI OLARAK BİLDİRİN, BANKANIZ HAKKINDA ŞİKÂYETTE BULUNACAĞIM…
-ŞİKÂYETİNİZİ KAYDA ALDIM EFENDİM…
Yeniden telefonuma mesaj… Şikâyet kaydınızın numarası…
Laf aramızda; iki hafta geçti hala yazılı yanıt yok…
ANLIYORUM Kİ BANKAYA E-DEVLET ŞİFRESİ VEREREK YANLIŞ YAPMIŞIM… SİSTEMDEKİ TÜM BİLGİLERİ KAYDA ALMIŞLAR…
ŞİFREMİ DEĞİŞTİRDİM…
NE ÇARE…

Finansbankla boğuşurken, İŞBANKASI SAYFASINA GİRİP, PARA HESABA GEÇMİŞ Mİ DİYE BAKAYIM DEDİM…
“CEP TELEFONU OPERATÖRÜ DEĞİŞİKLİĞİ NEDENİYLE, ŞİFRENİZ BLOKE EDİLMİŞTİR…” UYARISINI GÖRDÜM…
HAYDA…
EFT TAMAMLANDI MI ONU BİLE ANLAYAMADIM…
BİRKAÇ GÜN SONRA; İLÇE MERKEZİNE GİDEREK, BANKAMATİKTEN SORUNU ÇÖZDÜM…
EFT İŞLEMİ DE TAMAMLANMIŞ, ANCAK FİNANSBANKTAN YAZILI YANIT HALA YOK…
Finansbank’tan ayrılmaya karar vermesine verdim de; avanta 300 liraya –para hesabıma geçmeden- eşim el koydu…
Banka ile boğuşma sırasında da ne kadar telefon parası yazıldığını (100-150 TL) hesaba katmayayım…

ANCAK BİZDE MACERA ÇOK…
MÖRFİ kanunları sanki benim için oluşmuş…

• BU DA İŞBANKASI MACERASI…

Bu aksiliklerle boğuşurken; TAKSİM GEZİ PARKI EYLEMLERİ DE TÜM HIZI İLE SÜRMEKTE…
12 Haziran günü güvendiğim bir dostumdan, çarpıcı bir mesaj aldım: “BANKADAKİ PARANIZI DERHAL ÇEKİN. DURUM İYİ DEĞİL”
BANKADAKİ TÜM PARAM; ÜÇAYLIK MAAŞIM…
EVDE KONUKLAR DA VAR…
Kimseye bir şey diyemedim… Konuklar gitti…
Torunumu dolmuşla İZMİR’E yollayacaktım. Onu yola çıkarttım. Dolmuşa bindirdim…
Ben de on km. uzaklıktaki Ürkmez’e giderek, BANKAMATİKTEN para çekmeye karar verdim…
Bankamatikte bir yazı: Özür dileriz hizmet veremiyoruz…
Yanında AKBANK bankamatiği vardı ona baktım uyarı yazısı yoktu…
Bana İŞBANKASI gerekli idi…
Buradan, 8 km ötedeki Gümüldür’e gittim…
Oradaki BAKAMATİKLERE de karton asmışlar: “İLETİŞİM KESİKLİĞİNDEN HİZMET VERİLEMEMEKTEDİR…”
Bankaya girdim; memur da aynı şeyi söyledi: “İLETİŞİM KESİK…”
Yapacak bir şey yoktu…
Ürkmez’e dönerken “bari benzin alayım” dedim…
Depoyu doldurun dedim… Ödemek için içeriye girdim… Eleman: İŞBANKASI KARTLARINA İŞLEM YAPAMIYORUZ” dedi…
Ben de “neden UYARMIYORSUNUZ” diye çıkıştım.
Artık; benzinim vardı ama param yoktu…
Neyse benzinci insafa geldi…
Telefon numaramı, ruhsat fotokopisini aldı banka hesap numarası verdi… Ve beni bıraktı…
(Bu arada kızım aradı “nerede kaldın” diye ben de “rehin kaldığımı” söyledim.)
Yol üzerindeki AKBANK bankamatiğinde denedim… Orada da aynı uyarı vardı…
Süklüm püklüm evimin yolunu tuttum…
Evdekilere neler söyleyeceğimi düşündüm…
Aklıma bir fıkra geldi: ÇOKBİLMİŞ BİR KİŞİ, FELSEFE KİTABI OKUYORMUŞ… KİTAPTA ŞU CÜMLE DİKKATİNİ ÇEKMİŞ: “SAKALI BİR TUTAMDAN UZUN OLANLAR APTALDIR”. ADAM SAKALINI ÖLÇMÜŞ, BİR TUTAMDAN UZUN… “BAŞKASI DA BURAYI OKURSA BENİ APTAL OLARAK BİLİR” DİYE DÜŞÜNMÜŞ VE HEMEN ÇAKMAĞI YAKARAK FAZLALIKLARDAN KURTULMAK İSTEMİŞ. SAKALIN FAZLALIKLARI YANARKEN ELİ DE YÜZÜ DE SAKALININ TAMAMI DA YANMIŞ…
Adam, kalemini almış, o cümlenin altını çizmiş ve kenara; “TECRÜBE İLE SABİTTİR” NOTUNU DÜŞMÜŞ…
Eve gelince önce bu fıkrayı sonra da olanları anlattım…
Birlikte güldük…

22 HAZİRAN 2013, Ahmet AVCI

Yayının oluşturulma tarihi: 24 Haziran 2013 

Bugün: 26 Ağustos 2013, Kuvayı Milliyeci

Category:

Ne Mutlu Türk'üm Diyene!:
Benim yaratılışımda fevkalade olan bir şey varsa, Türk olarak Dünya'ya gelmemdir. Her Türk ferdinin son nefesi, Türk Milleti'nin nefesinin sönmeyeceğini, onun ebedî olduğunu göstermelidir.

0 yorum