"Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimlerini benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç: ''Polis, henüz devrim ve Cumhuriyetin polisi değildir." diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek: ''Demek, adliyeyi ıslah etmek, yönetim şekline göre düzenlemek lazım.'' diyecek. Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte; bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek.

Diyecek ki: "Ben; inanç ve düşüncemin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir."

İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!
Başbuğ Gâzi Mustafa Kemâl ATATÜRK

YURT ELDEN GİDERSE, EVLADIN BİLE HÜKMÜ KALMAZ!

Unknown | 15:14 | 0 yorum


Sivas’ta, Mustafa Kemal’e hizmet eden bir delikanlı vardı.

Hemen her gün bir adam geliyor, bu delikanlıyı ziyaret ediyor ve ona gizli gizli bir şeyler söyleyip gidiyordu. Mustafa Kemal’in önceleri dikkatini çeken bu durum, giderek onu kuşkulandırmaya
başladı. Bir gün delikanlıyı çağırdı ve sık sık yanına gelen bu kişinin kim olduğunu sordu.

Delikanlı, gelen adamın babası olduğunu söyleyince, Mustafa Kemal bu kez, onun ne istediğini sordu. Delikanlı, babasının tüm söylediklerini olduğu gibi anlattı:

“Padişah efendimiz, lise binasının boşaltılması buyruğunu vermiş. Bu buyruğa uymayanlar idam edileceklermiş. Babam bana: ‘Etme eyleme, oğul! Evine dön.'' diyor. ''Bugün yarın kent
basılacak, Mustafa Kemal ve arkadaşları yakalanacak. Onlar her şeyi göze almışlar. Sen aileni düşün.'' diyor. Ben burada sizin hizmetinizde olmaktan gurur duyuyorum, ama öte yandan da babam
her gün geliyor, beni eve çağırıyor.”

Mustafa Kemal ayağa kalktı, delikanlının yanına gitti ve elini onun omzuna koydu:

“Hizmetinden memnunum, çocuğum.” dedi ve delikanlıya bir babalık da kendi yaptı.

“Baba hakkı büyüktür. O madem ki bu durumdan rahatsız, senin burada kalmanı istemiyor, o halde git! Fakat babana da şunu söyle: Yurt elden giderse, evladın bile hükmü kalmaz!”

Dipçe: https://www.facebook.com/photo.php?fbid=370598996363831&set=a.241393319284400.54813.241313655959033&type=1&theater

Yayının oluşturulma tarihi: 26 Kasım 2012

Bugün: 21 Ağustos 2013 Kuvayı Milliyeci

Category:

Ne Mutlu Türk'üm Diyene!:
Benim yaratılışımda fevkalade olan bir şey varsa, Türk olarak Dünya'ya gelmemdir. Her Türk ferdinin son nefesi, Türk Milleti'nin nefesinin sönmeyeceğini, onun ebedî olduğunu göstermelidir.

0 yorum