"Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimlerini benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç: ''Polis, henüz devrim ve Cumhuriyetin polisi değildir." diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek: ''Demek, adliyeyi ıslah etmek, yönetim şekline göre düzenlemek lazım.'' diyecek. Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte; bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek.

Diyecek ki: "Ben; inanç ve düşüncemin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir."

İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!
Başbuğ Gâzi Mustafa Kemâl ATATÜRK

HEDEF TAHTASINDAKİ ÜLKE TÜRKİYE!

Unknown | 10:44 | 0 yorum


  Türkiye Karşıtı Eylemlerde Bulunan Ülkeler:

  Acunda, Türk düşmanı o kadar çok 'ÜLKE' vardır ki saymakla bitmez. ('Ülke'den kasıt, vatandaşlar bazında değil, bahsi geçen ülkelerin yönetim kademelerinde oturan, emperyalizmin maşası olan, sözcüleri ve uygulayıcılarıdır, zira bizim hiç bir dünya vatandaşı ile sorunumuz yoktur.)

  Düşmanlıkların gerekçesine bakıldığında türlü çeşitli ve mesnetsiz iddialarla ortaya çıkmaktadırlar. Başta bu devletler ve birazcık akıl vicdan ve tarih bilincine sahip olanlar iyi bilmektedir ki;Türkler tarihin hiç bir döneminde emperyal, sömürgeci olmamış, boyunduruğu altındaki milletlere eziyet etmemiş, kendisinden ayrı tutmamıştır. Dikkat edilecek olursa bu ülkeler emperyalizmin, sömürü düzeninin ya kalesi ya da yardım ve yatakçılarıdır. Ve yine bu ülkeler tarihlerinin (çoğunun tarihi bile yoktur) hiçbir döneminde Türk hakimiyetindeki huzuru bulamamışlardır. Burada önemli bir ayrıntı var ki, yazmadan geçmek olmaz; özellikle Osmanlı döneminde Türkler, kendisini azınlık olarak niteleyenlerden daha aşağı konumda idiler, hatta vatandaş statüsünde bile değildiler! Yani burada itiraz ve isyan etmesi gereken biri varsa o da biz Türkler olmalıyız. 'Acar hırsız, ev sahibi' yahut 'baskın basanındır'... gibi kurnazlıklara bu milletin karnı tok!

  Türkiye aleyhinde faaliyette bulunan(muş) ülkeler:

  LÜBNAN: Sözde Ermeni soykırımını kabul eden ilk ülkelerden birisidir. Ayrıca ''Ermeni Terör Örgütü ASALA'' ilk olarak bu ülkede kurulmuştur ve faaliyetlerini bu ülkede sürdürmüştür. Ayrıca Ermeniler bu ülkede gelecekte Pkk'nın kurulmasına yol açacak kürt çetelerini eğitmiştir. Bugün Pkk'nın içinde varlığını dolaylı yönden sürdürmektedir.

  SURİYE: Hatay'ın Türk toprağı olmasını kabul etmeyen ve Fırat ve Dicle'ye barajlar kurulmasını su azalıyor gerekçesiyle engellemeye çalışan Suriye, yıllarca Öcalan'a yataklık etmiş ve finans sağlamıştır. 1 ekim 1998'de Kara Kuvvetleri Komutanı Atilla Ateş’in Suriye sınırına yakın bir yerde ''ya apoyu ver, ya da ben almaya geliyorum!'' demesi sonunda Suriye Apo'yu sınırdışı etmiş ve Pkk'ya aktif desteğini çekmiştir. 2. Körfez Savaşı’ndan sonra Suriye’de dengeler değişmiş ve Türkiye’ye yakınlaşmaya çalışmak Suriye’nin en önemli dış politikası haline gelmiştir.

  IRAK: Musul ve Kerkük yüzünden Türkiye’yi kendine rakip gören Irak, Hizbullah’ı aktif bir şekilde desteklemiş ve Türkmenler'i Araplaştırmaya çalışarak Türkiye’nin Ortadoğu’daki etkinliğine son vermek istemiştir.

  İRAN: Türkiye'de bir Şii devleti kurulması ve Azerilerin Türkiye’ye güvenip ayaklanmasını engellemek için terör örgütleri Asala, Hizbullah, Pkk ve Tikko’ya aktif bir şekilde destek vermiştir. Ayrıca Şii progopanda yaparak Türkiye'yi kaosa sürüklemeye çalışmıştır. 2. Körfez Savaşı'ndan sonra onlar da Suriye gibi Türkiye'ye yakınlaşmak en önemli dış politikası haline gelmiştir.

  LİBYA: Türkiye'nin laik olması, ülkesindeki şeriat için büyük bir tehlike olduğunu varsayan Kaddafi, Suriye, Yunanistan’la birlikte üçlü bir organizasyon kurarak PKK ve Hizbullah’a aktif destekte bulundu. Hatta Libya devrimini 1 Eylül’deki kutlamalarında PKK'nın resmi geçide katılması Türkiye-Libya ilişkilerini gerdi. Hatta Türkiye Libya Büyükelçilği’ni geri çağırdı. Tüm bunlar gerçekleşirken dönemin başbakanı Erbakan utanmadan Libya’yı ziyaret ederek dost ülke olarak takdim etti.  Birileri çıkıp Kıbrıs ambargosunda Kaddafi bize destek verdi diyebilir, bunun için verilen adrese bakmanız önerilir.

  AVUSTURYA: Avrupa’da Türk karşıtlığının en yüksek olduğu en koyu katolik ülkesi olan Avusturya tüm radikal islamcıları bünyesinde toplayarak gelecekte Türkiye’ye en çok sorun çıkaracak ülkelerden biri olacaktır.

  İTALYA: Saman altında su yürüten ülkelerden biri olan İtalya Pkk’ya finans ve mayın olmak üzere silah yardımı yapmaktadır. Ayrıca misyonerlik faaliyetlerinde bulunmaktadır.

  ALMANYA: Kürtlerle aynı ırkdan geldiğini savunan Almanlar, Pkk'ya rant sağlamakta ve Almanya’da örgütlenmesine yardımcı olmaktadırlar.

  FRANSA: Ermenilerin savunucusu olan ve Türkiye aleyhinde herşeye katkıda bulunan bu ülke Türkiye’nin en açık ve net düşmanıdır.

  ABD: Bütün tezgahı kuran rengini kolay kolay belli etmeyen Radikal İslamcılarla savaşıp aynı zamanda onu finanse eden Türklüğün ve aynı zamanda insanlığın en büyük düşmanıdır. ABD'nin Türkiye ve Orta Asya ile ilgili faaliyetlerini yazsak ciltlere sığdıramayız. Kısaca tüm maşaları tutan eldir.

  İSRAİL: Vaad edilmiş topraklar için savaşmayı değil toprak almayı ya da içten yıkmayı çalışan, küresel tehdit olan İsrail tüm ülkelerin içine girmiş sinsi ve tehlikeli hastalıktır. Ülkemizde PKK’ya aktif destek vermektedir. Ayrıca kukla bir kürt devleti Ortadoğu’da İsrail’i rahatlatacak ve tek istenmeyen devlet olmaktan çıkaracaktır.

  YUNANİSTAN: Bu devlet ‘megalı idea’yı gerçekleştirmek için her yola başkoymaktadır. Ege Adaları, Batı Trakya, Kıbrıs ve hava sahası gibi sorunlar yaşadığımız bu ülke kendini Bizans’ın varisi olarak görmekte ve İstanbul’u ele geçirip ‘Büyük Yunanistan’ı kurmayı hayal etmektedir.

  ERMENİSTAN: Uluslararası kamu oyunda biz en çok sorun çıkaran Ermenistan kendi ihtiyacını bile Avrupalı devletlerin yardımıyla karşılayan kukla bir devlettir. Amacı dünyayı sözde Ermeni soykırımına inandırarak bu arenada Türkiye’yi yalnız bırakarak Türkiye’nin ödeyemeyeceği bir tazminat alarak Ağrı ve çevresinde, tarihte var olduğunu sandığı fakat var olmayan büyük Ermenistan’ı kurmaya çalışmaktadır. Türkiye’yi içten bölerek amacına ulaşmaya çalışmaktadırlar. Ayrıca Dağlık Karabağ’ı işgal ederek Türk Dünyası’yla Türkiye’nin bağıntısını koparmaya çalışmıştır.

  RUSYA: Turan’ın en büyük düşmanı ve engelleyicisi olan Rusya, sıcak denizlere inmek ve Türklüğü yok etmek için başta Pkk ve ‘Sol gruplar’ (‘Sol gruplar’dan kasıt bizim anladığımız sol değil; sosyalist-komünist-marksist ve leninist yapılanmalardır.) olmak üzere her türlü yasadışı örgüte destek vermektedir. Şunu unutmayalım; Rusya'nın en büyük düşmanı ABD değil Türkiye’dir. Tarihte Rus- ABD savaşı yokken Türk- Rus savaşlarının sayısını bilemeyiz. Ayrıca Rusya yıllarca Türklüğün ve İslamiyetin en büyük düşmanı olan Komünizm’i, Türk insanına empoze etmeye çalışmıştır. Sadece bu sebeplerden dolayı bizim hedefimiz AB ya da Arap dünyası değil ‘Türk Birliği’ olmalıdır. Bunlar ve adını saymadığımız birçok ülkeler, başta Türklüğü yok etmek ve bizi her alanda engellemeye çalışmaktadırlar.

WebmasterSitesi-Aklın ve Bilimin Işığında
(Ayrıntı için bknz: www.t2174a.com)

Category: , ,

Ne Mutlu Türk'üm Diyene!:
Benim yaratılışımda fevkalade olan bir şey varsa, Türk olarak Dünya'ya gelmemdir. Her Türk ferdinin son nefesi, Türk Milleti'nin nefesinin sönmeyeceğini, onun ebedî olduğunu göstermelidir.

0 yorum