"Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimlerini benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç: ''Polis, henüz devrim ve Cumhuriyetin polisi değildir." diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek: ''Demek, adliyeyi ıslah etmek, yönetim şekline göre düzenlemek lazım.'' diyecek. Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte; bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek.

Diyecek ki: "Ben; inanç ve düşüncemin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir."

İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!
Başbuğ Gâzi Mustafa Kemâl ATATÜRK

Büyük Türk Birliği

Unknown | 15:05 | 0 yorum

   Bir yurttaşımız, ülkemizde yaşanan bölücülük ve bozgunculuk tehlikesine karşı, şöyle bir serzenişte bulunuyor:

   Başar Şen: Tarihleri boyunca hiç devlet kuramamış bir ırk, Ortadoğu bu kadar karışıkken, enerji kaynakları için bu kadar savaşlar yapılırken, bağımsız bir devlet mi kuracaklar? Belki kendi bayrakları olur, Kürdistan isimli bir devletleri olur, ama hiçbir zaman bizim himayemizdeki kadar özgür olamazlar. Küresel güçlerin uşağı olarak yaşar giderler. Çok azı, para sâhibi ve mevki sâhibi olur ama halkın büyük kısmı köle olur. Bırakın kursunlar Kürdistan'ı. Defolup gitsinler bizim ülkemizden, bizim şehirlerimizden.

   Kürtler; bu ülkeden defolup giderse, Türkiye, 50 senede ulaşacağı noktaya bir anda ulaşır. Suç oranları düşer, kaçak elektrik düşer, eğitim seviyesi yüksek bir ülke durumuna geliriz. Ekonomik refah artar ve sosyal bir sürü sorun ortadan kalkar. Daha uygar ve demokrat bir Türkiye olur. Hem devlet dediğin bilimle yönetilir. Bunların kaç tane bilim insanı, sanatçısı, aydını var? Olanlarda, Türkiye'nin güzel şehirlerinde, güzel hayat yaşıyorlar. Bu ülkeyi bırakıp, gidip Kürdistan'da mı yaşayacaklar. Bırakın ayrılsnlar, ne halleri varsa görsünler. Onları sırtımızda taşımaktan bıktık. Defolup gitsinler.

   TC Kuvayı Milliyeci: Başar kardeşim; Kürtlük bir ırk değildir. Türk ırkından gelen bir boy/beyliktir. Diyorsun ki, topraklarımızı verelim gitsin. 10 binlerce TÜRK ve Kürt evliliği var bu ülkede. Onlar ne olacak? Varsayalım; senin dediğin gibi, verdik gitti. Sorunlar bitecek mi? Ya ilerde, evliliklerden dolayı içimizde kalacak olan Kürtler, tekrar aynı bozgunculuğu ve bölücülüğü yaparak: ''Bu verdikleriniz yetmez, daha da fazla isteriz, bakın biz Kürtler her yerdeyiz'' dediklerinde, gene verelim de kurtulalım mı diyeceğiz? Senin ileri sürdüğün ''ver, kurtul'' savı, doğru değildir.

   Bak; ben, sana başka bir öneri sunuyorum. ''Bir millet olarak; sömürgecilerle savaş, onları yen ve milli duygularını perçinle ve hatta bu topraklarda daha güçlü yaşayabilmek için Büyük Türk Birliği'ni kur.''

   Yayının oluşturulma tarihi: 23 Temmuz 2013 

   Bugün: 8 Eylül 2013, Kuvayı Milliyeci

Category: , , ,

Ne Mutlu Türk'üm Diyene!:
Benim yaratılışımda fevkalade olan bir şey varsa, Türk olarak Dünya'ya gelmemdir. Her Türk ferdinin son nefesi, Türk Milleti'nin nefesinin sönmeyeceğini, onun ebedî olduğunu göstermelidir.

0 yorum