"Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimlerini benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç: ''Polis, henüz devrim ve Cumhuriyetin polisi değildir." diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek: ''Demek, adliyeyi ıslah etmek, yönetim şekline göre düzenlemek lazım.'' diyecek. Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte; bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek.

Diyecek ki: "Ben; inanç ve düşüncemin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir."

İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!
Başbuğ Gâzi Mustafa Kemâl ATATÜRK

Ankara'dan önemli bir çağrı var!

Unknown | 21:36 | 0 yorum

   Tarih 6 Haziran 2013. Ankaralı bir direnişçiden çağrı var.

   ''Bize yardım edin!
   Şu anda; HER YER KIZILAY, HER YER DİRENİŞ!

   Arkadaşlar, dünya basınının gözü Taksim'in üzerinde, oraya, buradaki gibi saldıramıyor polis. Bu yüzden, direniş durulmuş gibi görünüyor.

   Oysa Ankara, oranın kaç katı büyüklükte bir saldırıya uğruyor. Apartmanların içine atılan gaz bombalarından, insanlara atılan; dayaklar, gözaltılar ve pilastik mermilere kadar, burada işkence tüm hızıyla ve gittikçe şiddetlenerek sürüyor.

   Aynı, ilk olaylar başlarken olduğu gibi, örütbağ basını aracılığı ile, dikkatleri Ankara'nın da üzerine çekmek lazım. Sizden ricam, bir şekilde dikkatleri artık Ankara'nın da üzerine çekerek buradaki direnişi de, insani boyutlara taşımamıza yardımcı olmanız.

   Bizler de bu haklı direnişimizde; kaçmadan, korkmadan, bir yerlere saklanmak durumunda kalmadan fikirlerimizi söyleyebilmek istiyoruz.''

Yayının oluşturulma tarihi: 6 Haziran 2013 

Bugün: 30 Ağustos 2013, Kuvayı Milliyeci

Category: ,

Ne Mutlu Türk'üm Diyene!:
Benim yaratılışımda fevkalade olan bir şey varsa, Türk olarak Dünya'ya gelmemdir. Her Türk ferdinin son nefesi, Türk Milleti'nin nefesinin sönmeyeceğini, onun ebedî olduğunu göstermelidir.

0 yorum