"Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimlerini benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç: ''Polis, henüz devrim ve Cumhuriyetin polisi değildir." diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek: ''Demek, adliyeyi ıslah etmek, yönetim şekline göre düzenlemek lazım.'' diyecek. Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte; bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek.

Diyecek ki: "Ben; inanç ve düşüncemin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir."

İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!
Başbuğ Gâzi Mustafa Kemâl ATATÜRK

ABD, AB ve İsrail: "Tayyip gitsin; Gül gelsin!"

Unknown | 14:25 | 0 yorum


















ABD - Beyaz Saray: "Tayyip ortağımız, ama artık çok oldu!"

Kemal Derviş: "Tayyip gitsin; Gül gelsin."

Avrupa Parlamentosu: "Tayyip gitsin; Gül gelsin!“

İsrail: "Tayyip gitsin; Gül gelsin!"

TUSİAD (Koç, Sabancı, Alaton - Boyner - Kavala): "Tayyip gitsin; Gül gelsin!“

   Tayyip gitsin. Evet, ama, tüm; ABD, AB ve NATO savunucuları ve uşakları da gitsin!

  • Millî bir hükümet kurulması için ne yapabiliriz? 
  • Nasıl bir araya geliriz? 
  • Kadrolarımız kim? 
  • Batıya peşkeş çekilen; petrolümüzü, gazımızı, borumuzu, altınımızı, gümüşümüzü, bakırımızı, kıromumuzu, nehirlerimizi, denizlerimizi, dağlarımızı, yurt topraklarımızı nasıl geri alırız? 
  • SEKA‘yı, SÜMERBANK‘ı, TEKEL‘i, TPAO‘yu, TELEKOM‘u v.b. gibi milli kaynaklarımızı; yurda, yeniden nasıl kazandıracağız? 

   Sorular bunlardır!

   Gezi'de ya da meydanlardaki insanlar, hükümete başkaldırmış olmak için değil, yaşam tarzlarına müdahaleden korktukları için değil:

   Ekonomik olarak perişan edildikleri, işsiz bırakıldıkları ve can güvenlikleri olmadığı için; batının; sömür, aç bırak, böl, parçala ve yut pilanını uygulayan yöneticilerden, Erasmusçu rektörlerden, 4+4+4 eğitim sistemiyle param parça edilmekten, Gazi Paşa'ya, bayrağa ve Cumhuriyet'e edilen küfürlerden bıktıkları için sokaklardadır.

   Bu sorunlara; ne Muhteşem Süleyman‘ı, ne de Polat Alemdar'ı oynayanlar; ne şarkıcı ne de türkücüler çözüm bulamazlar!

                                                                                                                BANU AVAR

Yayının oluşturulma tarihi: 14 Haziran 2013 

Bugün: 30 Ağustos 2013, Kuvayı Milliyeci

Category: ,

Ne Mutlu Türk'üm Diyene!:
Benim yaratılışımda fevkalade olan bir şey varsa, Türk olarak Dünya'ya gelmemdir. Her Türk ferdinin son nefesi, Türk Milleti'nin nefesinin sönmeyeceğini, onun ebedî olduğunu göstermelidir.

0 yorum