"Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimlerini benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç: ''Polis, henüz devrim ve Cumhuriyetin polisi değildir." diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek: ''Demek, adliyeyi ıslah etmek, yönetim şekline göre düzenlemek lazım.'' diyecek. Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte; bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek.

Diyecek ki: "Ben; inanç ve düşüncemin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir."

İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!
Başbuğ Gâzi Mustafa Kemâl ATATÜRK

TRT: Yalan haber yapıyoruz, bıktık!

Unknown | 15:15 | 0 yorum


TRT çalışanlarının üyesi olduğu Haber-Sen'in açıklaması ilginç bir gerçeği ortaya koydu.

"TRT çalışanları, Türkiye’nin hiçbir yerinde eylem alanlarına TRT logolu kamera ve mikrofonlarla giremiyor!" diyen Haber-Sen gösteriler sırasında TRT'de olanları şöyle anlattı: "TRT İstanbul Radyoevi binasında bulunan Haber Merkezi çalışanları, geçtiğimiz Cuma günü gösterici tepkilerinden korkulduğu için yöneticiler tarafından Ulus’taki İstanbul Televizyonu binasına gönderildi ve arkadaşlarımız oradan haber yaptı.

Hafta sonu TRT binasında, savaş dönemlerinde uygulanan “karartma tedbirleri” uygulandı.

TRT güvenlik görevlileri talimatla sivil kıyafetlerle geldiler göreve."

İşte o açıklamanın tamamı:

TRT çalışanları, Türkiye’nin hiçbir yerinde eylem alanlarına TRT logolu kamera ve mikrofonlarla giremiyor!

TRT İstanbul Radyoevi binasında bulunan Haber Merkezi çalışanları, geçtiğimiz Cuma günü gösterici tepkilerinden korkulduğu için yöneticiler tarafından Ulus’taki İstanbul Televizyonu binasına gönderildi ve arkadaşlarımız oradan haber yaptı.

Hafta sonu TRT binasında, savaş dönemlerinde uygulanan “karartma tedbirleri” uygulandı.

TRT güvenlik görevlileri talimatla sivil kıyafetlerle geldiler göreve.

Medyaya ve özel olarak TRT’ye duyulan tepkinin nedenini hepimiz biliyoruz.

İzlediği olayları Emniyet Müdürünün, Valinin, Bakanın, Başbakanın ağzıyla veren bir yayın kurumu ancak Hükümetin basın bürosu olabilir.

TRT haberlerinde bir yandan sadece resmi görevlilerin açıklamaları verilirken bir yandan da protesto eylemlerine ilişkin dezenformasyon yapılmaktadır.

Reddediyoruz!

Biz, AKP Hükümetinin ve her dönemdeki hiçbir hükümetin borazanı, propaganda görevlisi, aklayıcısı değiliz. Bizler, haberci ve yayıncıyız.

Tüm TRT çalışanlarını, yaptıkları işin etik, mesleki ilkelerine uymaya, halkın ve vicdanlarının sesini dinlemeye çağırıyoruz.

Çalışanlarını insan içine çıkamayacak bir utançla baş başa bırakan TRT yöneticileri elbet bunun muhasebesini yapacaktır.

Yapmadıkları takdirde o hesabı kendi yurttaşları, izleyicileri, dinleyicileri kesecektir.

Unutmayın; TRT’nin kasasına giren her 100 liranın yaklaşık 90 lirası halkın cebinden çıkıyor. TRT’nin harcadığı her 100 liranın 90 lirası halkın parası. TRT yöneticilerinin ve çalışanlarının maaşını hükümet değil halk veriyor. Yani çalışanlarının, yöneticilerinin aldığı maaşın her 100 lirasının 90 lirası da halkın cebinden çıkıyor.

Bu nedenle TRT yöneticileri ve çalışanları halka karşı sorumludur.

TRT, halkın haber ve bilgi alma hakkına saygı göstermelidir.

TRT yönetimi 2954 sayılı TRT yasasının yayın esaslarını belirleyen 5. maddesinin “k” ve “m” fıkralarını okusun yeter. Yasa diyor ki; “TRT, Haberlerin toplanması, seçilmesi ve yayınlanmasında tarafsızlık, doğruluk ve çabukluk ilkeleri ile çağdaş habercilik teknik ve metotlarına bağlı olmak, kamuoyunun sağlıklı ve serbestçe oluşabilmesi için kamuoyunu ilgilendirecek konularda yeterli yayın yapmak; tek yönlü, taraf tutan yayın yapmamak ve bir siyasi partinin, grubun, çıkar çevresinin, inanç veya düşüncenin menfaatlerine alet olmamak zorundadır.”

TRT yönetimini anayasaya ve kendi yasasına uygun davranmaya çağırıyoruz.

TRT Yöneticileri,

Görevinize, görevinizin evrensel ilkelerine ve etik kurallarına uyun!

Yüz binlerce göstericiyi üç beş çapulcu diye aşağılamaya çalışan Başbakan ile aynı gemidesiniz. İnat, kibir ve ısrarla fırtınaya kırıyorsunuz dümeni.

Sığınacağınız son liman, halkın bizatihi kendisidir. 04.06.2013

HABER-SEN

MERKEZ YÖNETİM KURULU 

Dipçe: https://www.facebook.com/photo.php?fbid=464560173626080&set=a.109167212498713.17645.108910012524433&type=1&theater 

Yayının oluşturulma tarihi: 4 Haziran 2013 

Bugün: 22 Ağustos 2013

Category:

Ne Mutlu Türk'üm Diyene!:
Benim yaratılışımda fevkalade olan bir şey varsa, Türk olarak Dünya'ya gelmemdir. Her Türk ferdinin son nefesi, Türk Milleti'nin nefesinin sönmeyeceğini, onun ebedî olduğunu göstermelidir.

0 yorum