31 Ağustos 2013 Cumartesi
Gerçekleri tokat gibi yüzümüze çarpan bir mektup
Ben, vaktinizi almadan doğrudan konuya gireceğim. Bu ay, Samos adasına gittim. 4 gün kaldım. Orada, Yunanlı arkadaşlarım oldu. Bunlardan birisi de Costas idi. Onunla çok iyi dost olduk. Kültürlü, saygılı, adam gibi bir adam. İngilizcesi de oldukça iyi. Döneceğim gün öğlen yemeğine ısrarla davet etti. Yemek de konu politikadan açıldı. Bana kendi liderleri dahil en sevdiği ve saygı duyduğu liderin Erdoğan olduğunu söyledi. Ben, şaka yapıyor diye güldüm. Çok ciddiyim dedi. Sebebini sordum. Bak dostum dedi, bütün ömrüm, Türkiye'nin, ülkemize olan tehdidinin korkusu ile geçti. Şimdi Erdoğan'ın sayesinde çok rahatız.
1- Atatürk'e, tarihten gelen bir nefretimiz vardı, Erdoğan, Atatürk'ü bitirdi.
2- Dünyanın en güçlü ordularından birine sahiptiniz, onu da darmadağın etti, komutanları hapse attı. Bu ordu bir daha toparlanamaz. Siz, 80 milyonsunuz; biz, 10 milyonuz. Ne kadar ürkütücü değil mi?
Erdoğan, tüm azınlıklara, kendi devletlerini kurmasının yolunu açtı. Yakında, sizin ülkenizde; 5 ya da 6 tane yeni devletçikler kurulur ve nüfuslarımız eşitlenir. Daha ne yapsın?
80 yıldır, bizim politikacılarımız, Erdoğan'ın yaptıklarının onda birini yapamadılar. İşte, saygım ve sevgim bu yüzden.
Ben buz kesildim. Farkında değilim gözümden yaşlar akıyor, tıkandım lokmayı yutamıyorum. Costas fırladı peçete ile yüzümü sildi, bir yandan özür diliyor fakat teselli edecek kelimeler bulamıyordu. Bir daha oralara gitmem gerçeği tokat gibi vuruyorlar suratımıza. Burada oturur, yandaş gazete okur, koyun gibi yaşarım, tâ ki kesim gününe kadar.
Saygılarımla, sürüdeki koyunlardan biri
Not: Bu mektubun varlığından haberdar ettiği için, Prof.Dr.Ergün Çil hocama, sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Mustafa Candan ÇAKIR
Dipçe: https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10151922554076177&set=a.10151194824921177.510083.413647911176&type=1&theater
Yayının oluşturulma tarihi: 31 Ağustos 2013
Bugün: 31 Ağustos 2013, Kuvayı Milliyeci
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder